7 Mayıs 2012 Pazartesi

Uzun Uzun Anlatırım Herşeyi

Rahatlığın battığı yolculuklar vardır.Birden bire gelir rahatsızlık,çıkamazsın içinden...İkram edilen kahveler,kekler,müzikler yaramaz işe.Uzun zaman sonra yine yolculuk sıkışmasındayım..
Üç dört ayda bir şehrimi terketme nedenimi araştıracağım..
Tek başıma,tek koltukta defter arası saklanılacak anıların üstünde yazarak geçiyorum kilometreleri.
Hava Ankara'ya dönüyor..Palmiyerler yerini kavaklara bıraktı.Bende yine korkular (üstgeçitlere çakılır mı otobüs?)
Kimseye yaranamadım ben,kimse de bana yaranamadı zaten.Uğraşsaydım belki olurdu.Uğraşmadım,durdum öylece,olduğum gibi yapıp yürüdüm bazen,geldimde çoğu zaman sonra gittim ama...Yaranmaya çalışanları tersledim hep.Nedensiz nefret çıktı içimden.Hala "nefret" tanımsızdır aslında lugatımda..
Dostlar "yapma" der,ben yaparım.Durmak bana göre değil,durursam ölecekmişim gibi..
Nefes alışımı kolaylaştırmam lazımdır o anlarda...Çıkıp bir yerlere gitsem veya birini görsem tutulan nefesim geri gelir...
Gidip geri döndüğümde çoktur ya;işte o zamanlarda bir fazla içmişimdir hep..
Bu kaçış iyi oldu canıma.Fazla günlü,az kıyafetli,az çoraplı..
Duracağım yeri de buldum..Kime ne diyeceğimi,kimi ne kadar umursamam gerektiğini...Siktr ettim gördüklerimi,şahısları,kötüleri...
Ağaçları izleyip ödüllendiriyorum kendimi...  DŞ:Alışamadım 
 2.5.12 İstanbul-Ankara yolu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder